WhatsApp Destek

Herkes neden haklı ?

BİZİ ARAYIN

Çünkü herkes kendini görmeyen zihin mekanizmasıyla her şeyi ve her kişiyi kendine yönelik değerlendiriyor.  Sonra da ortaya Sahip veya suçlu – Bilen veya bilmeyen –  hak eden veya hak etmeyen – adil veya adaletsiz – iyi kötü – doğru yanlış – güzel çirkin gibi sayısız ikilikler oluşmaya başlıyor. Hal böyle olunca da herkes haklı oluyor. Ve kimse kimseyi dinlemiyor, anlamıyor veya söylenenleri olanları farklılaştırıyor. Hal böyle olunca da sürekli her şeyi kendine yönelik değerlendiren ve her gün yeni bir kaosu başlatan topluluklar gelişmeye başlıyor.

Her şey sende başlıyor ve sende bitiyorsa burada gözden kaçan ne var?

Bir durup düşünmek gerekir?

Kendi yaşam edinimlerini gözden geçirmek gerekir.

Hayatınızda kaç kişiyi, söylediklerinizi yanlış anladı diye hırpaladınız- hayatınızdan çıkardınız – kafayı yeme aşamasına geldiniz veya onun öyle olmadığını anlatmak için uykularınızın- hayatınızın ne kadarını feda ettiniz? Sizi siz yapan nelerden vazgeçtiniz? Düşünmek ister misiniz?

Zihninizin olan her şeyi size yönelik değerlendirmesini mi istersiniz yoksa sizi siz yapan kimliğinize yönelik değerlendirmesini mi istersiniz?

Eğer cevabınız kimliğinize yönelik değerlendirilmekse bunun için zihninizi kendinizi görmesi yönünde eğitmeye başlamalısınız.

Zihin mekanizması kişinin kendini görmeye başladığında bir şeyler anlatmak, öğretmek üzerine tanımlanmadığını kendi hayat edinimlerini paylaşmak üzere tanımlandığını görmeye başlayarak tüm bu her şeyi kendine yönelik değerlendirmelerden yani iyi-kötü, doğru-yanlış algısından çıkıp sadece kendine yönelebiliyor ve kendine has olan öz kimliğiyle var olabiliyor. Çünkü Bizler yaşadıklarımız, öğrendiklerimiz, deneyimlediklerimiz doğrultusunda ki edinimlerimizi paylaşmak üzerine kurulu varlıklarız. Bu yüzden sadece sahip olduğumuz edinimleri paylaşabiliriz. Paylaşımlarımızı da bir diğeri alıp kendi deneyimleri ve bilgileri doğrultusunda kendi edinimlerine ulaşabilir. Böylelikle doğru-yanlış, iyi-kötü algısı ortadan kalkar ve benim edinimlerim, senin edinimlerin doğar. Bunu yap- şunu yap- neden yapmadın- gibi tüm baskısal söylevler veya baskısal algılar ortadan kalkar büyük bir saygı doğmaya başlar. Senin için onun için, sen dedin diye, sen yaptın diye seni veya diğerlerini yargılayan yapı ortadan kalkar. Senin paylaştıklarının benim paylaştıklarımın katkısıyla oluşan edinimler yani sonuçlar gelişmeye başlar.

Ben bir Human Design sisteminin eğitimcisi olarak sizinle bu bilgileri paylaşıyorum. Human Design sisteminin temelleri var ancak kendi edinimlerim doğrultusunda size bilgiyi aktarıyorum ve diyorum ki bunlar benim kendimce ikna olduğum bilgiler ve size katkı olmak için paylaşıyorum yani bunlar benim sonuçlarım, sana hitaben konuşabilirim, anlatabilirim ancak sen bunları benim sonuçlarım olarak görüp kendine katkı olup olmadığıyla ilgilenebilirsin. Dolayısıyla benim paylaşımlarımdan yola çıkarak benim gibi olma ve benimle aynı sonuçları elde etmeniz mümkün değil. Kendi deneyimleriniz doğrultusunda benim katkımla kendi sonuçlarınızı elde etmeyi deneyebilirsiniz. Çünkü Ben, tüm bunları paylaşırken size şunu söylüyorum: bunlar benim yaşadığım, deneyimlediğim, zihnimin beni görmesi üzerine elde ettiğim sonuçlar ve bilgiler, sizinkiler neler?

Sizinkileri fark etmeniz için size katkı olabilirim veya olmam bunu sadece sizin kendi kişiliğinizi görebilen zihniniz aracılığıyla siz belirlersiniz. Benim paylaşımlarımla her bilgiyi kendine yönelik değerlendiren zihninizle sadece zihninizi beslemeye devam edersiniz.

İkisi arasında ki fark nedir derseniz?

Zihninizi beslediğiniz zaman, sadece o paylaşımda ilginizi çeken şeyi alır ki bazen her kelime bulunduğu cümle içinde farklılaşsa da tek bir kelimeyi alıp üzerine düşünür ve bir karara varırsınız. Devi derya bir dünya da bir kelimeye, bir bakışa, bir yapılana ya da yapılmayana takılırsınız.

Benim videolarımın veya yazdıklarımın nasıl göründüğüyle ilgilenen sayısız yorumlar alıyorum. Nasıl göründüğüm veya nasıl göründüğü benim ne paylaştığımı göstermez, nasıl paylaştığımı gösterir ki her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğunu unutmamak gerekir. Her kişinin kendine dair bir tarzı olabileceğini ve aynı tarzlardan keyif alınmayacağını gözlemek gerekir. Ben herkes gibi olursam “BEN” ne olur?

Sırf bir bilgiye büyük bir çoğunluk ikna oldu diye onu normal varsayıp bende ikna olmak zorunda değilim. Zira o normal olan da değil sadece ezber yaşamlarda çoğunluğun kendi değerlendirmesini görmeden dahil olduğu alelade bir bilgi. Benim bilgiyi işleyişim, geliştirdiğim mantık – bakış açım – yaşam deneyimlerim – genetik arayışlarım- nesnel beklentilerim- zihinsel, fiziksel, ruhsal ihtiyaçlarımın toplamıyla oluşurken senin tek bir cümlenle tüm kimyamı nasıl değiştirebilirim ki?   

Nasıl göründüğümün ne önemi var ki?

Nasıl göründüğümün bana faydası nedir?

Sadece zihnimi besleyen, egomu kabartan veya yaralayan bir etkileşim dışında katkısı olamaz. Oysa paylaşılan bilgi öyle midir? Bilgi, tüm hücrelerimizi aydınlatan bir ışık gibidir. İçimizdeki bir şeyleri uyandırır, ezberle çalışan zihni asıl işlevine döndürür ve kişiyi canlı ve diri tutar. Takıntı dediğimiz durum ortadan kalkar. Katkı dediğimiz özgünlüğümüz devreye girer.

Tüm bu doğrultuda sadece bilgiyle ilgilenmek gerekir. Yani bir kişi ne giymiş, nasıl anlatmış, nasıl görünüyor, kelimeleri doğru kullanıyor mu, bu yanlış, bu kötü, bu doğru, bu iyi demeden önce paylaşımları bende neyi tetikliyor? Diye dönüp iç dünyanıza bakmanız gerekir.

İç dünyanıza bakarken de Human design Tasarımına yönelmek PDF inde verilen size has bilgilerle deney yapmaya başlayabilirsiniz. Böylelikle zihninizi gereksiz bakış açıları ve düşüncelerden çekip kendi hücresel yapınızı görmesine olanak sağlamış olursunuz.

Dolayısıyla, Ben, size katkı oluyorsam sizin de benimle paylaşımlarınız aracılığıyla katkı olmanıza hevesli olduğumu bilmeniz gerekir. Yoksa bu paylaşımlar bir müddet sonra biter. Neden biter çünkü enerjim aradığını bulamayınca aradığına yönelmeye başlar. Nedir benim enerjimin aradığı derseniz, bir jeneratör enerjisi neyin peşindedir? Tatminin ve tabi ki de tatmin olduğu ve tatmin ettiği enerjiyi arar üstelik 1/3 deneme yanılma profiliyle bu tatmin noktasına deneme yanılmalarla erişir.

Sizde kendi Tasarımınızı keşfedin ve kendinize yönelerek enerjinizi tanıyın ve zihninizin kapılarını hücresel bilgilerinize açın ki yaşamınız iyileşsin, kolaylaşsın ve keyifle, huzurla farklılıklarını bize, tüm insanlığa sunsun.

Ve… tüm bu paylaşımımdan sonra dönüp tekrar bakın HERKES NEDEN HAKLI?

Sevgilerimle

Nalan Kahraman  


Herkes neden haklı ?