WhatsApp Destek

Zihnin tutsağı olmak

BİZİ ARAYIN

Bu makaleyi okumadan önce durup derin bir nefes almanızı ve gözlerinizi kapatıp üç beş saniye sevdiğiniz insanları düşünmenizi öneriyorum. Her biri için kısaca gözlem yapın ve en abartılı/çarpıtılmış/gereksiz davranışlarını düşünün. Sonra kendinizin en abartılı/ çarpıtılmış/ gereksiz davranışınızı gözlemlemeye çalışın. Dürüst ve filtresiz olun. Sevdiklerinizin ve kendinizin abartılı davranışlarını buldunuz mu? Sanırım çok bulamadınız bulduklarınızın da muhtemelen haklı gerekçeleri vardır. Şimdi de aynı işlemi sevmedikleriniz için yapın ve ne kadar çok bulduğunuza şaşın. İşte! Sevmek, gerçekleri, tüm abartılara ve tüm çarpıtmalara rağmen o kişiyle birlikte olabilmektir. Sevmemek ise her güzelliğe rağmen kişinin yaptıklarını çarpıtılmış ve abartılı bulmaktır. Sizce bu kadar bariz bir şeyi bir kişi nasıl göremiyor? Çünkü Zihin, belirli çerçevelerin içine kişiyi sıkıştırıyor ve kişinin çerçevelerin dışını görmesine izin vermiyor. Buda insanı zihne tutsak ediyor.

Her şeyi bir çerçevenin içinden değerlendirmeye çalıştığınızı görebilirseniz o çerçevenin dışına çıkabileceğinizi de görebilirsiniz ve çerçevenin dışına çıkmadığınız sürece zihnin esaretinde gerçekleri göremezsiniz.

Zihin, bizim için gözlemlediği deneyimleri veri kabul eder ve o deneyimler üzerinden tüm durumları değerlendirip kurgular oluşturur. Bu kurgulara ben sınırlanmış, kısıtlanmış çerçeveler diyorum. Çünkü sadece kişinin, gördüğü, duyduğu, öğrendiği deneyimler veya bilgiler üzerinden kurgular oluşturuyor birde bu kurguları sabitleyerek her seferinde aynısı olacakmış gibi yapıyor. Örneğin: Babasız, annesiyle birlikte yaşayan bir erkek çocuk düşünün, annesinin elini tutmayı bıraktığında başka herhangi bir erkek, annesinin elini tutuyor. O anda, diyelim ki zihin, şöyle bir kurgu oluşturuyor “ sevdiğin kadının elini bırakırsan başka erkekler tutar” ve hayatı boyunca hayatındaki tüm kadınlara sıkı sıkıya tutunuyor ve karısı onu aldattığında nerede karısının elini tutmayı bıraktığını bulmaya çalışıyor ve bunun dışında ki tüm olasılıklara da kapalı kalıyor.

Örnekte görüldüğü gibi zihin, çocuk yaşta gözlemlediği bir deneyimle çerçevesini oluşturuyor ve kişinin yaşamı boyunca kadınları bu çerçeveden değerlendirmeye teşvik ediyor.

Yaşamınız boyunca bir şeyi ilk kez deneyimlediğinizde zihin hangi kurguyu kurduysa ilerleyen yaşam boyunca o kurgunun çerçevesine sizi mahkûm ediyor.

Zihin mekanizmasının doğru işleyişi aslında bu değil. Birey doğduğu kişi olarak yaşamak yerine olmak istediği kişi olarak yaşamaya çalıştığında böyle oluyor. Kim gibi olmak istiyorsanız o yönde yakın toplumun normal, başarılı, güzel gördüğü, sevdiği türdeki kişi olmaya koşullandığında ki işleyişi bu yönde çalışıyor. Böylelikle zihin, orijinal yapınızı, kim olduğunuzu görmek, bilmek, anlamak, tanımak yerine yaşamın içinde daimi arayışlara giriyor kendiniz olmaktan o biricik eşsiz doğal kişiyle var olmaktan sizi uzaklaştırıyor ve çerçevelerin içine tutsak ediyor. Çünkü “benim kim olduğumu boş ver, beni, herkesin iyi, güzel, başarılı, zeki, cesur, vs. bulacağını bana öğret” diyen bir zihniyet var.

Herkes gibi olmak zihniyetinde, kaldığınız sürece zihnin esaretinde kalırsınız. Sayısız teknikler ve yöntemlerle zihnin çerçevelerini değiştirip dönüştürerek arada sırada yaşamınıza oksijen taşıyacak pencereler açabilirsiniz ancak dönüşümünüz esaretten özgürlüğe dönüşüm değil, çerçeveden başka bir çerçeveye geçiş olur.

Tıpkı parmak izlerinin farklılıkları kadar olan farklılığınızı keşfetmeye, içinizde bastırdığınız biricik eşsiz kişiyi ortaya çıkarmaya karar verdiğinizde dönüşüm başlar çünkü artık herkes gibi olmak isteyen değil olduğunuz kişi olarak yaşıyorsunuzdur.

Benim makalelerimi okuyanların birçoğu yazdıklarımı anlamadığını hatta Çince gibi algıladıklarını da söylüyorlar. Çünkü benim tüm makalelerim çerçevelerin dışından bakılmadığı sürece anlaşılmaz. Gerçekten olduğunuz kişiyi görmek istediğinizde ise makalelerimde okuduklarınız zaten bildiklerinizdir.

Bu makalede okuduklarınızdan ne anladığınızı bana yazmak isterseniz hangi çerçeveden anladığınızı gözlemleme fırsatınız olur veya bildiklerimizi paylaşma fırsatımız doğar.

Sevgilerimle

Nalan Kahraman


Zihnin tutsağı olmak